Site Tasarım: Savaş Çekiç Uygulama: İkipixel

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar M. Sinan Genim'e aittir ve izinsiz kullanılamazlar. Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir.

Köşe Yazıları

HASAN ÂLİ YÜCEL

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Millî Eğitim bakanları arasında en uzun süre (28.12.1938-5.8.1946) görev yapan Hasan Âli Yücel, 26 Şubat 1897 günü İstanbul’da dünyaya gelir. Ekonomik açıdan oldukça iyi koşullara sahip bir ailenin tek çocuğu olarak gerek aile içi gerekse okuduğu okular da iyi bir eğitim alır. Dört yaşında Laleli’deki Yolgeçen Mektebi’nde başladığı okul hayatına, Topkapı Taş Mektep, Mekteb-i Osmanî ve Vefa Lisesi’nde devam eder. Lise son sınıfta okurken Birinci Dünya Savaşı nedeniyle askere alınır, önce asteğmen, sonrasında da teğmen olarak üç buçuk yıl askerlik yapar. 2 Aralık 1918 günü terhis edilir. Terhis edilmesinden sonra Darülfünün Hukuk Fakültesi’ne kaydını yaptırır, bir süre sonra Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi’ne geçer. Lise öğrenciliği sırasında ilgi duymaya başladığı yazım işine, günlük gazetelere yazı yazarak devam eder.

 

19 Aralık 1922 günü öğretmen olarak atandığı İzmir’deki görevine başlar. Hasan Âli Yücel, Mustafa Kemal Paşa ile ilk olarak 2 Şubat 1923 günü İzmir’de yapılan bir toplantı sırasında yüz yüze gelir ve kendisine “Mekteplerin yanı sıra medreselerin de devam edip etmeyeceğini sorar.” Mustafa Kemal Paşa kendisine, ilke olarak “Eğitim birliği” ve “Karma uygulama”dan bahsederek cevap verir. Kısa bir süre sonra İzmir’deki görevinden ayrılarak İstanbul’a döner. 1924 yılı başında Kuleli Askeri Lisesi edebiyat öğretmenliği ile mesleğine geri döner. Ardından İstanbul Erkek Lisesi ile Galatasaray Lisesi’nde felsefe ve sosyoloji öğretmenliği yapar. Bu süre içinde “Felsefe Elifbası”, “Suri ve Tatbiki Mantık”, “Türk Edebiyatı Numuneleri” isimli kitapları ile dikkat çeker. 1928 yılında yayınladığı Tevfik Fikret’in “Tarihi Kadim-Doksan Beşe Doğru” isimli şiir kitabı ilk Latin harfleri ile yayınlanan Türkçe eserdir. 1930 yılında araştırma ve incelemelerde bulunmak üzere Fransa’ya gönderilir. Bir yıla yakın süren bu seyahat sonrası içeriği oldukça detaylı bir inceleme ve araştırma dosyasıyla geri döner. 1936 yılında bu birikimini “Fransa’da Kültür İşleri” adıyla yayınlar.

 

Demokrasiye geçiş denemesi olarak kurulan “Serbest Cumhuriyet Fırkası”nın kapatılmasından sonra, Atatürk ülke çapında bir denetleme gezisine çıkar. Bu gezi sırasında cumhurbaşkanına danışmanlık yapmak ve araştırmalara yardımcı olmak üzere her bakanlık bir müfettiş atar. Maarif Vekaleti bu görevi Hasan Âli Yücel’e verir. İlk durak Kayseri’dir. Burada, Atatürk, ders dinlemek üzere şehrin lisesine davet edilir. Girdikleri sınıfta felsefe dersi yapılmakta ve öğrencilerin önünde Hasan Âli Yücel’e ait ders kitabı bulunmaktadır. Hem öğretmenin anlatımını dinleyen hem de kitabı inceleyen Mustafa Kemal Paşa, kitapta bulunan Arapça terimler ve anlaşılma güçlüğünü fark edip, kendisine bu sorunu çözmeyi düşünüp düşünmediğini sorar. Hasan Âli Yücel, dilde sadeleşme ve birliğin sağlanmasının kişisel girişimlerle değil, merkezi ve kurumsal çalışmalarla oluşturulabileceği düşüncesinde olduğunu söyler. 3 Mart 1931’e kadar devam eden üç aylık gezi sırasında aralarında oldukça anlamlı bir diyalog gerçekleşir.

 

Mustafa Kemal Paşa, bir gün yanında bulunanlara; “Türk Milleti ne zaman kendini kurtulmuş sayabilir?” diye sorar. Yanında bulunanlar görüşlerini ifade ederler. Sonrasında Hasan Âli Yücel söz alır ve “Paşam, Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacı duymayacak hâle gelirse o zaman kurtulmuş olur.” Bu cevap üzerine Mustafa Kemal Paşa çevresine dönerek, “Bu çocuğun ileri sürdüğü düşünce, üstünde derin derin düşünmeye değer bir fikirdir.” diyerek taktirlerini bildirir. 12 Temmuz 1932 günü “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” kurulur. Kısa bir süre sonra Hasan Âli Yücel, “Etimoloji Kolu Başkanlığı”na seçilir. 1933 yılı sonlarına doğru “Maarif Vekâleti Orta Tedrisat Umum Müdürlüğü”ne atanır. 1934 yılında İzmir Milletvekili olarak parlamentoya katılır. 1935-1937 yılları arasında yayınladığı yazılarıyla hem eğitim hem de kültür alanında yoğun bir çalışma içine girer, bu yoğun çalışma onun gelecekte “Maarif Vekilliğine” hazırlandığının göstergesidir.

 

Atatürk’ün vefatı üzerine İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçilir. 28 Aralık 1938 günü Hasan Âli Yücel 41 yaşında iken, 11 Kasım 1938 günü Celâl Bayar tarafından kurulmuş olan 10. Hükûmet’ten istifa eden Saffet Arıkan yerine “Maarif Vekili” olarak atanır. Bu göreve kesintisiz yedi yılı aşkın bir süre ve peş peşe kurulan beş hükûmet dönemince istikrarlı bir şekilde devam eder. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk hükûmetinin kuruluşundan (4.5.1920) itibaren günümüze kadar geçen yüz iki yıllık süre içinde altmış altı (66) kişiden, bazıları iki kere Maarif veya Millî Eğitim Bakanlığı yapabilmişlerdir. Ancak ortalama bakanlık süresi iki yılı geçmez, bu nedenle en uzun süre bakanlık yapan Hasan Âli Yücel’in cumhuriyet tarihinde hem yarattığı kurumlar hem de oluşturduğu eğitim kalitesi ile apayrı bir yeri olduğunu hatırlatmak isterim.

 

Hasan Âli Yücel’in bakanlık süreci içinde iki kez bakanlık şûrası gerçekleştirir. Bu şûralardaki öneriler doğrultusunda, “Ahlak terbiyesine” önem verilmesi ilk plana alınır. “Tebliğler Dergisi” ve “İlköğretim Dergisi”nin yayınlanmasına başlanır. Birinci Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ni açar. 1939’dan itibaren yılda toplam üç sayı olarak yayınlanan ve hâlâ önemli bir kaynak olarak başvurulan “Güzel Sanatlar Dergisi”nin yayınlanmasını sağlar. 1940 yılından itibaren dünyayı ve batıyı tanımak zorunluluğunun önemini vurgular ve “Bu zorunluluk, bizi geniş bir tercüme seferberliğine davet ediyor.” diyerek, “Tercüme Heyeti”ni kurar. 1946 yılı sonuna kadar da doğu ve batı klasiklerinden 496 adet eserin Türkçe’ye tercüme edilmesinin önünü açar. Leiden’de İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak yayınlanan “İslâm Ansiklopedisi”nin Türkçe çevirisinin basılması için gereken çalışmaların başlanmasını sağlar. Daha sonra “Türk Ansiklopedisi” olarak adı değiştirilen “İnönü Ansiklopedisi”nin yayına başlaması için çalışmalar yapar. 17 Nisan 1940 günü “Köy Enstitüleri” yasasının çıkartılmasına öncülük ederek, bu kurumlara öğretmen yetiştirmek için “Hasanoğlan Köy Enstitüsü” bünyesinde bir “Yüksek Köy Enstitüsü” kurulmasına ön ayak olur.

 

Hasan Âli Yücel’in yedi yılı aşkın bakanlık süresi içinde yaptığı işler ve bu konudaki girişimler ne kendinden önceki ne de sonraki hiçbir bakanın yanına dahi yanaşamadığı atılımlardır. İlk yayınlandığı 23 Haziran 1941 gününden günümüze sayısız kez baskıları yapılan bu klasik eserlere, uzunca bir süredir “İş Bankası Kültür Yayınları” tarafından devam edilmekte olup, yayınlanan kitap sayısı üç bini aşmış durumdadır. Yayınlanan her kitabın başında yer alan “Maarif Vekili Hasan Âli Yücel” imzalı, 23 Haziran 1941 tarihli yazısı hepimiz için örnek olmalıdır. Bakanlığının üzerinden yetmiş altı yıla yakın, ölümünün üzerinden altmış bir yıl geçmesine rağmen hâlâ adı unutulmayan, yayınlanan kitaplarda ön sözü yer alan böylesi bir eğitim insanının ülkemiz tarihindeki önemini hiç unutmamamız gerekir. Devletin gücünü kullanma imkânına sahip herkese örnek teşkil etmesi gereken bu büyük insanı rahmetle analım...

 

Hasan Âli Yücel’i daha iyi tanımak ve onun yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin kendi eliyle kaleme aldığı “Geçtiğim Günlerden” isimli kitabını okumalarını öneririm. Cumhuriyet’in bu ilk kuşakları gerçekten inanılması güç bir çaba içinde yoktan bir devlet var etmenin tüm güçlüklerini başarıyla aşmayı bilmişlerdir.

 

Hasan Âli Yücel, Geçtiğim Günlerden, İstanbul, 2019.