Beyoğlu Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi
-
KATEGORİ
- Kültürel
- Tarihsel
-
LOKASYON
İstanbul
-
YIL
2005
BEYOĞLU GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Roma Dönemi’nin başlarında küçük bir surla çevrili olan Galata iskânı giderek büyür. 1294 sonrası, Cenevizliler hakimiyeti sırasında surlarla çevrilir. XIX. yüzyılın başına kadar Suriçi’nde gelişen iskân, özellikle 1864 yılında surların büyük bir bölümünün yıkılmasıyla Taksim yönüne doğru büyür; şehrin artan nüfusuna paralel olarak da Cadde-i Kebir (Grande Rue de Pera) adıyla anılan günümüz İstiklal Caddesi’nin her iki tarafında yoğun bir yapılaşma ortaya çıkar.
15 Ağustos 1855 tarihinde Dersaadet ve Bilad-ı Selase de denen Galata, Eyüp ve Üsküdar Şehremaneti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra şehri on dört daireye ayıran nizamname yürürlüğe girer. Bu nizamname gereğince 1857 yılında yetki alanı Pera, Galata ve Tophane’yi kapsayan ve Altıncı Daire adıyla anılan belediye faaliyete geçer. Altıncı Daire’nin ilk faaliyetlerinden biri bölgenin kadastrosunun tespitidir. 1862-1876 yılları arasında tamamlanan bu çalışmalar sırasında yapılan tespitlerden günümüzde Galatasaray Postanesi adıyla anılan yapının hemen hemen bugünkü parselinde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bugünkü yapının 1875 tarihinde tüccar Theodor Sıvacıyan tarafından konut olarak yaptırıldığını ve daha sonraki bir tarihte zemin katının değiştirilerek Apolonatos tarafından eczane olarak kullanıldığını bilmekteyiz. 1905 tarihli Goad Haritası’nda yapı görülmekle birlikte, sahibi ve hangi amaçla kullanıldığına dair bir kayıt bulunmamaktadır.
2 Eylül 1897 tarihli LMO’da Pera Posta ve Telgraf Bürosu'nun Tepebaşı’ndaki Royal Otel karşısındaki yeni ve donanımlı binasına taşındığına dair bir haber çıkar. 25 Mart 1899 tarihli LMO’da da Galata Uluslararası Posta Merkezi’nin Voyvoda Caddesi üzerindeki yerine taşınacağı bildirilmektedir. Bu haberlerden anlaşıldığı gibi XIX. yüzyıl içinde Sıvacıyan Konağı'nın postane olarak kullanımı söz konusu değildir.
Yapı, 1907 yılında Posta Telgraf Nazırı Hüseyin Hasib Efendi’nin döneminde satın alınarak postaneye dönüştürülmüştür. Bir süre İngiliz ve Alman telgraf şirketlerinin binanın bir katında faaliyetlerini sürdürdükleri, 1943-1944 yıllarında ise İstanbul Radyosu’nun buradan yayın yaptığı bilinmektedir.
Mermer kaplı ön cephesindeki yoğun bezemeler ve nitelikli işçilik dikkat çekicidir. Yapının birinci katının tavanları, ön odada bulunan şömine orijinal yapıya aittir. Fransa’da üretilmiş kapıları, birinci kat büyük salon tavan resimleriyle neoklasik mimariye referans veren görkemli bir yapıdır.
Yapının üç önemli yangın geçirdiği, bu yangınlardan sonuncusunun 1977 yılında meydana geldiği bilinmektedir. 1977 yangınından sonra onarılarak, 1982 yılında hizmete açılan bina, kısa süre sonra taşıyıcı sisteminde ortaya çıkan deformasyonlar nedeniyle terk edilmiş, uzun süre boş kalmıştır.
Özellikle 1982 sonrası müteahhit eliyle yapılan ve yarım bırakılan restorasyon çalışmaları sırasında yapı, onarılmaktan ziyade büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Tavanlarda kullanılan altın varaklar, kalitesiz bakır ağırlıklı varakla örtülmüş, zemin kat tavanları orijinal planlama göz önüne alınmaksızın, birinci kat tavanlarına benzer, niteliksiz varak süsleme ile kaplanmıştır. Döşeme sökümü aşamasında hemen hemen her döşeme plağının 30 cm yüksekliğinde ytongla kaplandığı, çelik güçlendirmenin hiçbir statik kurala dayanmadığı görülmüş; zemin katta kaldırılan bazı taşıyıcı duvarların yapının düşey sürekliliğini bozduğu tespit edilmiştir. Yaklaşık yirmi üç yıl yapıya kalıcı bir çözüm getirilememiş; fonksiyon verilememiştir.
Zaman içindeki çeşitli fonksiyon değişiklikleri nedeniyle yapı içine çeşitli bölümler eklenmiş, zemin katı birinci kata bağlayan ana merdiven iptal edilerek bazı katlar arasında ikinci bir betonarme merdiven yapılmıştır. Cumbasında meydana gelen deformasyonları düzeltmek amacıyla birinci kat döşemesi radikal bir şekilde 56 cm, diğer kat döşemeleri ise 37 cm-65 cm arasında yükseltilmiştir. Döşemelerde meydana gelen bu yükselmeler hem ana merdiveni olumsuz etkilemiş hem de kâgir yapının büyük oranda yeni ağırlıklarla yüklenmesine neden olmuştur.
2006 yılında Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü ile PTT Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokolle yapının “Kültür Sanat Merkezi” olarak düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Yeni kullanımın gerektirdiği yangın merdiveni için daha sonraları ilave edilen merdiven kaldırılmış, aynı hacimde yangın yönetmeliği gereğince betonarme merdiven yapılmıştır. Yapının ana merdiveninin zemin kat bağlantısını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar sırasında mevcut merdivenin rıht yüksekliklerinin birbirinden farklı ve dengesiz olduğu, basamakların duvar bağlantılarının tehlikeli olduğu gözlemlenmiştir. Bodrum kattan itibaren ana merdiven yeniden kurgulanmış ve betonarme sistemle bağlanmasına karar verilmiştir. Yenileme sırasında birinci kat planlaması esas alınmıştır. Yapının müze olarak kullanımı için gerekli olan asansör, ana merdivenin ortasında çözümlenmiştir.
Türkiye’nin ilk spor müzesi olan yapının birinci katında Galatasaray Lisesi'nin tarihi anlatılmakta; üniformalar, spor aletleri gibi çeşitli obje ve fotoğraflar yer almaktadır. İkinci katında ise Galatasaray Spor Kulübü'nün kazandığı en önemli kupalar; birçok fotoğraf ve spor malzemesi bulunmaktadır...
KÜNYE
Mimari Tasarım | M. Sinan Genim |
Proje Yöneticisi | Belma Barış Kurtel |
Proje Ekibi | Özgen Esen Zeynep Çelebi Ayfer Atılgan Elgün Poçan Gökçe Şami |
Rölöve | Nesrin Küçükbayrak Nesrin Taşkın |
Statik | Fonksiyon Mühendislik Attila Çaydamlı Feridun Gültekin |
Mekanik | Hasel Mühendislik Selim Evyapan |
Elektrik | Dasel Mühendislik Korkut Daşdemir |
Akustik | Modern Elektronik Mustafa Şahin |
Aydınlatma | Tepta Aydınlatma Raif Kural |
Ana Yüklenici | Gürsoy Grup Ali Gürsoy Gökhan Sarıöz |
Fotoğraflar | Ara Güler Cemal Emden |
İşveren | Galatasaray Eğitim Vakfı T.C. Galatasaray Üniversitesi |
İşlev | Kültür ve Sanat Merkezi |
Proje Yılı | 2005 |
Yapım Yılı | 2006-2009 |
Arsa Alanı | 340 m2 |
İnşaat Alanı | 1.887 m2 |