Mimarlar Odası’nda Seçim Sonrası...
MİMARLAR ODASI’NDA SEÇİM SONRASI
İnşaat Dünyası, 298, İstanbul, 2008, s. 118-119.
Büyük idealler peşinde çaba sarf eden meslek odamız, acaba mimarların içinde bulunduğu sıkıntıların ne kadar farkındadır? Yeni yönetimden istediğim, seçim öncesi karşılıklı yazışma ve konuşmaları unutması ve mimarlık için yeni bir başlangıç yapmasıdır.
27 Ocak 2008 günü İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi seçimlerini yaptık. Uzun seneler sonrası ilk defa bir grup genç mimar "Mimarlık İçin Mimarlar" adı altında, biraz da mevcut yönetimi protesto eder biçimde ayrı bir grup halinde seçime katıldı. Mimarlara yaraşan bir olgunluk içinde geçen seçimleri Sayın Eyüp Muhcu başkanlığındaki "Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar" grubu kazandı. Sayın Muhcu ve çalışma arkadaşlarını tebrik eder, önümüzdeki iki yıl için yapacağı çalışmalar dolayısıyla kendilerini kutlarım.
Uzun yıllar sonra farklı düşüncedeki iki grup arasında geçen tartışmalı bir süreç sonrasında gerçekleşen bu seçimler, gerçekte bize bir uyarı olmalı diye düşünüyorum. Ülkemiz mimarlık alanında büyük sıkıntılar yaşıyor ve anlaşılan uzunca bir süre de yaşamaya devam edecek. Giderek artan mimar sayısına karşın, yarışmalar azalmakta, mimara olan talep küçülmekte ve genç mimarlar gelecekleri için büyük kaygılar duymaktalar. Elbette çağdaş olmak, demokrasiye inanmak ve onu yüceltmek, toplumun gelişimi ve mutluluğu için çaba sarf etmek reddedilemeyecek, bir meslek grubu için onur duyulacak faaliyetlerdir. Ama bir de işin öte yanı var. Büyük idealler eşiğinde çaba sarf eden meslek odamız, acaba mimarların içinde bulunduğu sıkıntıların ne kadar farkındadır? İstanbul Büyükkent Şubesi’ne kayıtlı mimar sayısı yaklaşık 13.500 dolaylarında. Buna karşılık kullanılan oy sayısı 2.500 dolayında. Yani odamız üyelerinin yüzde 20’si bu seçime katılmamış, uzun zamandır ileri sürdüğümüz gibi gerçekten büyük bir toplumsal çaba içerisindeysek, onların konuya ilgisini çekememişiz. Meslek odamız üyelerinin yüzde 80’inin ilgisini çekmeyen, yüzde 20’nin fikirleri ve yönetim erki için çekiştiği bir seçim ve bu seçimin oluşturduğu bir yönetim mimarlık için ne denli çözümler üretebilecektir? Bence, bu seçimlerin bize vereceği ders, bir şeylerin yanlış olduğu, bir şeyleri yanlış yaptığımızdır. Mimarlar Odası, artık hemen her şeyi eleştirmekten vazgeçmeli, neyi eleştireceğini, neye destek olacağına karar vermelidir. Yeni yönetimin aciliyetle ve özellikle seçimi kaybeden tarafın temsilcilerinin de yer aldığı çeşitli çalışma grupları oluşturmayı, İstanbul için neyin yanlış olduğunu, nelerin yapılması gerektiğini lafla değil, alternatif fikir projeleri, sempozyum ve halka açık toplantılarla topluma duyurmayı hedeflemelidir. Her şeyden önce de, oda üyelerinin ilgisini çekmeye, onların çalışma hayatını kolaylaştırmaya, meslekî açıdan bürokrasi önündeki ezilmişliklerini gidermeye çalışmalıdır. Ciddi olarak düşünmemiz gerekir ki ülkemizde mimarlık ile ilgili bunca kanun, yönetmelik, yönerge ve karara karşı hâlâ büyük yanlışlar yapılmaya devam edildiğine göre, öncelikle düzeltilmesi gereken pekçok bürokratik engel var demektir. Yeni yönetimden istediğim, seçim öncesi karşılıklı yazışma ve konuşmaları unutması ve mimarlık için yeni bir başlangıç yapmasıdır. Hepimizin amacı ülkemiz mimarlık faaliyetlerinin çağdaş usul ve esaslar çerçevesinde, tüm dünyada gurur duyacağımız bir seviyeye erişmesidir. Kayıkçı kavgası gibi, küçük menfaatler çevresinde yapılan itiş kakış için hiç birimize, özellikle de mesleğimize hiçbir faydası olmadığını gördük ve görüyoruz. Son dönemlerdeki kanuni düzenlemelerle Koruma Kurulları’nda mimari önerilerimizi arkeologlar, sanat tarihçileri, hukukçular inceliyor ve eleştiriyor. Mimari projelerin onay mercilerinin büyük bir çoğunluğu mimar dışı mesleklerden oluşuyor. Büyük sloganlar altında, yüce toplumsal amaçlar için uğraşırken, mesleğimiz ülke sathında her gün biraz daha geriye gitmekte, ülkenin öncelikler dizisi içinde sıralamamız ötelenmektedir.
Haydi, önümüzde yeni bir dönem var, son seçimler sırasında gün bugündür diyerek ortaya çıkan provokatörleri bir yana bırakıp, mesleğimiz için yeni bir sayfa açalım ve genç mimarlara mesleğimiz ve onun geleceği açısından güvenle izleyecekleri bir yol oluşturalım. Hepimize mimarlık mesleği adına kolay gelsin...